7. yy. la birlikte Çin kaynaklarında ismine rastladığımız eski Türk boylarından biri olan Basmılların ilkel kayak aletlerini kullanarak geyik avladıklarını biliyor muydunuz ?
Türk Tarihinde Basmıllar
Basmıların 7. yy. ‘ın başlarında Turfan’ın kuzeyinde, Baykal Gölü’nün güneyinden, Kırgızların güney doğusunda dağınık halde yaşadıkları ilk defa kayıtlara geçmiştir. Bu dönemde Gök-Türklere bağlı olan Basmıllar, devletin fetret dönemine girmesiyle kısa bir süre Sir-Tarduş’ların idaresine girmişlerdir. Gök-Türk Devletinin 680 yılında yeniden bağımsız olmasıyla beraber Basmıllar yeniden Gök-Türk hâkimiyetini kabul etmişlerdir. Bilge Kagan 703 yılında vergilerini ödemedikleri için Basmıllar üzerine sefer düzenlemiş ve onları yenmiştir.
Daha sonraki dönemlerde ise Uygur ve Karahanlı devletleri ayrı tarihlerde Basmıllar üzerine seferler düzenlemişler ve onları yenilgiye uğratmışlardır.
Asıl konumuza gelirsek, Basmıllarda kayakçılık üzerine Çin kaynakları şöyle bilgi vermektedir:
Buradaki bilgiden anlaşıldığına göre Basmıllar, karla kaplı dağlarda ayaklarına at derisi yapıştırılmış tahta geçirerek aşağı doğru kayıyorlar ve geyikleri avlıyorlardı. Düz arazide hareket etmek içinde- bugünde kayakçıların kullandığı tekniğe benzer biçimde- uzun sopaları kullanıyorlardı.
Diğer bir Türk boyu olan Bayırkuların da tahta ayakkabılar giyip, buzun üzerinde kayarak geyik avladıklarını Çin kaynaklarında bulmak mümkündür.
Basmılar sonraki dönemlerde Uygurlarla birleşerek Gök-Türk devletini yıkmada etkin rol oynamışlardır. Ancak sonrasında Uygurlar Karluklar’la anlaşarak Basmılları yenmiştir.
Basmıllarda İlkel Aletlerle Kayakçılık
Asıl konumuza gelirsek, Basmıllarda kayakçılık üzerine Çin kaynakları şöyle bilgi vermektedir:
“Ülkeleri çok karlı olduğu için tahtadan at yaparlar, karların üzerinde hızla kayarak geyikleri takip ederlerdi. Onların zırhı kalkana benzer ve başı yüksektir; altına at dersinden kıl elbise ( parça ) koyarlar ( yapıştırırlar ) ; karın üzerinde kayarlar. Ağaç ayakkabı gibi ayaklarının altına bağlarlardı. Eğer bayır aşağı ise üzerinde ilerleyerek geyikleri takip ederler, şayet düz arazide ise geyiğe doğru sopaların yardımıyla ilerlerler; aynı kayık gibi, yokuş yukarı aynı kayık gibi; yokuş yukarı ise elleri ile tırmanırlardı. Her avda yakalanan geyikler eve götürülüp yenilirdi. “
0 yorum :
Yorum Gönder