Avar Mezarlarıyla İlgili Bir Belgesel

20 Şubat 2015 Cuma | 0 yorum


Hırvatistan'da ortaya çıkarılan Avar mezarlarıyla ilgili İngilizce belgeseli izlemenizi tavsiye ederim.


avar mezarları

İlkel İnsanlarda Kafatası Yassılaştırma

18 Eylül 2014 Perşembe | 2 yorum


Kafatası yassılaştırması Mayalarda, İnkalarda, bazı Cermenik kavimlerde, Alanlarda, Avustralya Aborjinlerinde, bazı Amerika Yerlisi kabilelerde,  Tahiti, Samoa ve Hawaii' de dış dünyadan yalıtılmış bir şekilde yaşayan bazı kabilelerde, bazı Kore kavimlerinde uygulanan ilkel bir adettir..


Yeni doğan bebekler birkaç haftalık olduklarında  kafataslarına çeşitli araçlarla baskı uygulanır. Böylece gelişim sürecindeki bebeğin kafatası zamanla yassılaşmaya başlar.
 Bir Amerikan Yerlisi Çocuğunun Kafatasını Yassılaştırırken


Yazımızda bahsolan ilkel toplulukların neden böyle bir adet edindiklerine dair çeşitli görüşler vardır. Belli bir topluluğun kendi kimliklerini belli etmek için ya da sosyal statü işareti olarak kafatasların yassılaştırıldığı  düşünülüyor.

Mayalara ait bir kafatası

Eğer bir insan modern bir dünyadan uzak halde yaşayan bir kabilenin yanına gidip, elindeki barutu ateşe atarak kendine doğa üstü bir özellik biçse, büyük ihtimalle modern dünyadan uzak insanları kandırabilecektir. Cahil insanları kandırmak kolay olur. Bugün ise biz teknik ilgili temel bilgileri bildiğimiz için kandırılmamız kolay olmuyor. Ancak antropolojiyle ilgili bilgimiz olmadığı için antropolojiyi ilgilendiren herhangi bir konuda kolayca yanıltılabiliriz. Örneğin yukarıdaki kafataslarını örnek veren pek çok ufoloji siteleri bunların uzaylıların kafatasları olduklarını iddia ederler.

Uzaylı Kafatası Adıyla Gösterilen Resimler

Eğer antropoloji hakkında temel bilgileriniz eksik olursa barutla kandırılan ilkel bir kabileden farkınız olmaksızın kolayla kandırılabilirsiniz. Bu yüzden her bilim dalı hakkında temel bilgimizin olması gerekiyor.

Kaynak

Türkiye'deki Tarihi Bilinci: Antik Kentin Mozaikleri Üzerinde Piknik Yapılıyor

5 Eylül 2014 Cuma | 0 yorum




"Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı ören yeri statüsünde koruma altında bulunan 1700 yıllık Anemurium antik kentinin durumu içler acısı. Anamur Burnu'ndaki antik kentin mozaikleri üzerinde piknik bile yapılıyor.
"

http://www.cnnturk.com/video/turkiye/antik-kentin-mozaikleri-uzerinde-piknik-yapiliyor



Mumya Görmek İçin İlla Mısır'a Gitmeye Gerek Yok!

12 Aralık 2013 Perşembe | 0 yorum

İstanbul'da oturan çoğu insan İstanbul Arkeoloji Müze'sinden ne yazık ki haberdar değil. Halbuki sadece İstanbul'un değil pekçok medeniyete ait tarihi kalıntıların sergilendiği bir müzedir İstanbul Arkeoloji Müzesi . Bu müzede İskender Lahti, Hammurabi Kanunu gibi çok ünlü eserlerin yanında mumya bölümü de vardır.

Mumya lahitleri


Tramvay yolundan Gülhane Parkına girdiğinizde hemen yukarıdadır İstanbul Arkeoloji Müzesi. Detaylı bilgi almak için internet adresini inceleyebilirsiniz. İstanbul Arkeoloji Müzesi İnternet Adresi

Milli Kütüphane 147 ton Kitabı Kilosu 15 Kuruştan Satmış

Kitaplara ton hesabı bakmak zaten başlı başına bir olay ama ne yazık ki Milli Kütüphane içlerinde tarihi kitaplarında bulunduğu 147 ton kitabı kilosu 15 kuruştan satmış. İki tane memur görevlendirip adam gibi tasnif yapmak ve değerli değersiz ayrımı yapmak bu kadar zor değil mi ?

Haberi bu linkten okuyabilirsiniz. 147 Ton Kitap, kilosu 15 Kuruştan Satıldı

eski kitaplar

Tuva Gırtlak Müziği Grupları

2 Aralık 2013 Pazartesi | 0 yorum

Tuva gırtlak müziğini tanıttığım bir önceki yazımdan sonra , size bu müzik dalında ün yapmış gırtlak müziği gruplarını tanıtacağım. 


Huun Huur Tu

Şüphesiz Türkiye'de bilinen en ünlü gırtlak müziği grubu Huun Huur Tu' dur. Eki Attar ve Aa-Shu Dekei-oo isimli parçalar, seslendirdikleri en populer şarkılardır. Birkaç grup üyesi değişmiştir .Son olarak Kaigal-ool Khovalyg, Sayan Bapa, Radik Tülüsh, Alexei Saryglar adlı şarkıcılar grupta görev almaktadırlar.




Yat-Kha

Albert Kuvezin'in öncülüğünde kurulan; Tuva gırtlak müziğinin yanında, bu müziğin Rock versiyonunu da yapan, ünlü bir gruptur. Resmi Web Sitesi



Alash


Altai Kai



Tuva Gırtlak Müziği-Kömey( Tuvan Throat Singing- Khoomei)

Uzun zaman önce youtube dan izlediğim bir videoyla haberdar olduğum  Tuva gırtlak müziği ,ilk başlarda bana da garip geldi. Ancak dinleye dinleye benim açımdan vazgeçilemeyecek bir müzik türü oldu. Bu müzik türü hakkında yeterli Türkçe kaynak olmadığından  İngilizce bir yazıyı iyi kötü  tercüme ettim. Umarım işinize yarar. 

Tuva Cumhuriye'ti Güney Sibirya'da buluna ve Rusya Federasyonu'na bağlı olan özerk bir cumhuriyettir.

Tuva gırtlak müziği, armonik müzik stillerinden önemli bir türdür ve Tuva Halkı  tarafından icra edilir. Tuva gırtlak müziği, bir veya daha fazla perdeli sesin biraraya gelerek  belli bir perdenin üzerine çıkıp özgün ses üreten bir stildir.  Bu müziğinin geçmişi epey eskiye dayanır. Erkek çobanların çoğu, gırtlak müziği yapabilir ancak kadınlar bu müziğe yeni yeni başlamıştır. Tuvalılar için gırtlak müziğinin populer olması; bölgenin çoğrafi konumu ve insanların yaşam şekillerinden kaynaklanmaktadır.



Bu çoğrafyada,  gırtlak müziğiyle ilgili çalışmalar yapan etnomüzik uzmanları ; bugün hala yaşayan pastoral animizmin tamamlayıcı bir unsuru olarak kömeyleri işaret ederler. Şarkıcılar , gırtlak müziğine ilham kaynağı olan nehir kenarlarına ve dağ yamaçlarındaki bozkırlara seyahat ederren gırtlak müziğini en iyi şekilde icra etmeye çalışırlar.

Bu bölgenin animistik dünya görüşü, doğadaki objelerin sadece biçimlerine ya da konumuna değil ayrıca onların manevi yönüne ve seslerine dayandırılır. Bu yüzden ,doğadaki seslerin insanlar tarafından taklit edilmesi  gırtlak müziğinin kökeni olarak görülür. Gerçekten de , bu bölgenin müzik kültüründe; hayvan , rüzgar ve su seslerini çıkarmak için  çok fazla enstrüman ve teknik geliştirilmiştir. Ek olarak gırtlak müziği yayılırken , giderek çeşitlenmiştir.


Tuva halkının gırtlak müziği icralarında geniş bir çeşitlilik vardır ve altı perdeli armonilerin öncülerindendir. Tuva müziği ile ilgili birçok değişik sınıflandırma vardır. Birinci sınıflandırmada; çılandık, dumçuktar, ezengileer ve kanzıp alttürlerini içeren kömey, sıgıt ve kargıra adlı üç ana tür vardır. İkinci sınıflandırmada ise kömey, sıgıt, kargıra, borbangnadır ve ezengileer  isimli 5 ana tür vardır ve bu 5 ana tür cılandık, dumçuktar,opey kömey, buga kömey, kanzıp, kovu kargıraazı, kozhagar kargıraazı, dag kargıraazı, Oydupa kargıraazı, uyangılar , damıraktar, kişter, serlennedır ve bırlannadır adlı alttürlere sahiptirler.



 Yukarıdaki videoda yedi farklı stilde nasıl gırtlak müziğini söylendiğini izleyebilirsiniz.

Kadınların gırtlak müziği yapmasının akrabalarını inciteceğini ve doğum yaptıklarında sıkıntı çekeceklerine dair inanışın olmasına rağmen Tuva tarihinde birkaç kadın gırtlak şarkıcısı vardır.

Sovyet Dönemi’nde, cumhuriyet festivalleri hariç, kadınlar .nadir bir şekilde sahnelerde gırtlak müziğini sahnelerde söylemişlerdir. Valentina Salçak isimli kadın 1979 da herkesin önünde gırtlak müziği yapmıştır. Mongun-Tayga’dan Valentina Çuldum )90 ‘ların başında gırtlak müziği şarkıcısı olarak Avrupa turuna çıkmıştır. Uluslar arası Kömey Sempozyum’un başlamasıyla beraber kadınlar halk önünde gırtlak şarkısı söyleyebilmişlerdir.

1998 yılında kurulan Tyva Kyzy adlı müzik grubu, bütün üyeleri kadınlardan oluşan ilk gırtlak müziği grubudur. Bu grup Tuva gırtlak müziğinin bütün tarzlarını icra eden ilk ve tek kadın müzik grubudur. Kaynak

İlk Bungee Jumping'i Yapan Kabileler (Land Diving)

29 Kasım 2013 Cuma | 0 yorum



Land Diving (yerel Sa dilince Gol ve Bislama dilinde Nanggol olarak bilinir) Vanuatu  ülkesinde, Pentecost Adası’nın kuzey topraklarındaki erkekler tarafından sergilenen, bungee jumpinge benzeyen bir ritüeldir. Erkekler, ayak bileklerine bağlı iki güçlü sarmaşık  ile 20-30 metre yüksekliğindeki tahta kulelerden aşağı atlarlar. Land Diving, hiçbir güvenlik ekipmanı olmadan yapılır. Turistik açıdan çok fazla ilgi çekmektedir ve turistler için özel gösteriler yapılmaktadır. Guinnes Rekorlar Kitabına göre ,düşüşün en alçak kısmındaki g-kuvvetini hissetmek, endüstrileşmemiş dünyanın insanları tarafından yaşanılan en büyük tecrübedir.  
   
                                           Geçmişi


Land Diving in doğuşunda, kocasından memnun olmayan  kadından bahsedilir. Kocasının aşırı cinsel arzularından bunalan kadın, ormanın içlerine  kaçmıştır. Onun kocası da kadını  takip eder. Kadın , bir Banyan ağacına tırmanır. Kocası da ağaca tırmanır. En sonunda kadın ayak bileklerine sarmaşıkları bağlar, aşağı atlayıp kurtulur. Sarmaşık bağlamadan atlayan kocası ise ölür.  Bu hikayeden dolayı erkekler,  yeniden oyuna gelmemek için Land Diving i sürekli sergilerler.

Land Diving ritüeli yıllık yerelması hasatı ile birleştirilmiştir.. Her yıl  Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında gerçekleştirilir.  İyi bir atlayışın bol bir yerelması hasatına vesile olacağına inanılır. Köylüle Land Diving in atlayıcıların sağlığını ve kuvvetini arttırdığına inanırlar. İyi bir atlayışın yağmurlu sezonların getirdiği hastalıkları ve psikolojik problemleri alıp götürdüğünü söylerler. Ayrıca , Land Diving bir erkeğin erkekliğini göstermesi için de bir yoldur. Yine de , atlamak istemeyen bir erkek için korkak denmez.

Sa dilinde, Gol hem kuleyi hem de Land Diving anlamına gelir. Kule sembolik olarak  kafası, omuzları , göğüsü , cinsel organı ve dizleri olaran bir vücudu temsil eder.

Hazırlıklar

Teknik olarak, yer elması hasadı dönemi çok önemlidir çünkü yağış almayan dönem kule inşaatının en iyi yapıldığı dönemdir. Ayrıca sarmaşıkların da en elastik olduğu zamandır. Naghol hazırlıklarının yapıldığı süre boyunca  , erkekler kadınlarla biraraya gelmez ve cinsel ilişkiden uzak dururlar. Kadınların ise kuleye yaklaşmalarına izin verilmez. Bundan başka, erkekler atlayış boyunca tılsımlı şeyler giyemezler.

İnşa çalışmaların 2 ila 5 haftası kule yapımı ile geçer. Yaklaşık  20- 30 kişi inşaata yardım eder. Erkekler kule inşaatına yer açmak için ağaçları keserler ve topraktaki taşları başka bir yere taşırlar. Zemindeki toprağı yumuşatırlar. Tahtaların güçlü olması için ağaçlar  tazeyken kesilir. Kulenin temeli  kadın gövdeli ağaçlardan yapılır. En alçak platform yaklaşık 10 metre yüksekliktedir . En yüksek platform ise en tepededir. Atlayış botunca platform , aşağıya doğru  eğilerek düşüşün getirdiği basıncı emer.


Sarmaşıklar, köyün yaşlıları tarafından her atlayıcının kilolarına göre seçilirler. Atlayışçıların kiloları göz kararı tespit edilir. Sarmaşıklar diri, yumuşak ve elastik olmalıdır. Sarmaşıkların son kısmı atlayıcıların bileklerine iyi sarılması için dilim dilim edilerek lifleri birbirinden ayrılır. Eğer sarmaşık çok uzunsa , atlayıcı yere çakılabilir; çok fazla kısa olursa da  atlayıcı kuleye çarpar.Atlayıştan önceki gece, atlayışçılar şeytani ruhları kovmak için kulenin altında uyurlar.



       Ritüel

Adada yaşayan çoğunluğun Hristiyan olmasına rağmen , insanlar hala eski inanışlarına bağlı kalmışlardır. Tören gününün şafak vaktinden önce , erkekler Hindistan cevizi yağı sürerek ve süslenerek  ritüel bir yıkanma gerçekleştirirler. Boyunlarına yabani domuz dişleri takınırlar. Penislerine nambas isimli kılıf geçirirler . Kadınlar ise yarı çıplak olarak geleneksel kıyafetlerini giyerler. Sadece erkeklerin atlamasına izin verilir ancak kadınlar destek olmak için dans ederler. Bir köyden 10 ile 20 kişi atlamaktadır. 


Ritüel en tecrübesiz atlayıcıların en alçak platformlardan atlamasıyla başlar ve en tecrübeli atlayıcıların tepe noktasından atlamasıyla biter. İdeal atlayış atlayıcının yere en çok yaklaştığı atlayıştır. Amaç, omuzların zemine sürterek geçmesidir. Daha yüksekten atlayış , daha bereketli hasattır.

Atlayıştan önce , atlayıcı konuşma yapar ve şarkı söyler. Kollarının zarar görmemesi için kollarını çapraz bir şekilde göğsüne dayar. Atlayıcının boynunu kırma veya beyin sarsıntısı geçirme riski vardır. Atlamada yaklaşık 75 km/s hıza ulaşılır. Sağ salim bir atlayıştan sonra diğer köylüler koşup atlayıcıyı yerden kaldırırlar.

 Bir çocuk, gerçek bir erkek olmaya hazır ise  büyüklerinin gözetiminde kuleden atlar. Onun annesi ise çocukluk eşyalarından birini taşır.  Çocuğun atlayışından sonra annesinin taşıdığı eşya uzağa atılır. Herkese duyurulur ki “Bu çocuk artık gerçek bir erkek oldu !”

       Modern Dönem

19. yüzyılın ortalarında misyonerler bölgeye geldiler ve Land Diving’in artık yapılmaması konusunda bölge halkını ikna ettiler. Ancak 1970 lerde ki anti-kolonizim ile, Land Diving’in kültürel kimlik açısından çok önemli bir unsur olduğu farketildi. 1980’de kolonist güçten ayrılarak bağımsızlık ilan edilince Land Diving yeniden canlandı . 1995’te, Pentecost Adası’nın sakinleri, bungee jumping firmalarından telif hakkı almak için ellerinden geleni yapacaklarını açıkladılar. Onlara göre, kendi gelenekleri çalınarak bungee jumping icat edilmiştir.


 UNUTULMAZ ATLAYIŞLAR

Kraliçe Elizabeth II Vakası

Britanya koloni yönetiminin Kraliçe Elizabeth’in ilginç bir tura çıkmasını istemesi üzerine
1974’ de II. Kraliçe Elizabeth Vanuatu’yu ziyaret etti ve Land Diving gösterisini izledi. Ancak yanlış sezonda gösterilerinyapılması nedeniyle sarmaşıklar yeterince elastik değildi ve bir atlayıcının sarmaşığı koptu . Belinin kırılması sonucu hastaneye kaldırılan adam bir süre sonra öldü.

 Kal Müller

Gazeteci Kal Müller , Land Diving yapan ilk beyaz adamdır. Müller 2 yıl boyunca  Bunlap köylülerinden atlayış için davet beklemiştir.  Atlayıştan önceki 7 ayı köylülerle beraber geçirmiştir. Müller’in bu tecrübesini, National Geographic Magazine, 1970 Kasım sayısında, Land Diving With the Pentecost Islanders adıyla yayınlamıştır.                                                                     

 Karl Pilkington

Karl Pilkington , daha önce Yeni Zelanda’da bir bungee jumping ten dahi atlayamamasına rağmen ; kendi programı için(An İdiot Abroad) en yüksek platformdan Land Diving yapması düşünüldü. Ancak Pilkington en alçak platformdan atlayabildi.

                          
 Turizm

Land Diving köylüler için bir turistik aktivite olmuştur. Land Diving’in turistik görünümü tartışmaları da yanında getirmiştir. Land Diving’ in ticarileştirilmesini önlemek için ,yetkililer tarafından turistlerle ilgilenen ve sunumları hazırlayan bir turizm kurulu oluşturuldu. Bu kurul, tur şirketleriyle çalışıyor ve adaya turist getirerek gelir elde ediyor. Bir bölgede, yılda sekiz kez ,maksimum 50 kişilik kafilenin gelmesine izin veriliyor. Yerel idare tanıtımları teşvik ederken, ritüellerin otantik ruhunun korunmasını destekliyor.

1982’de ,turistler ritüelleri izlemek için kişi başı 35 pound ödüyorlardı. Land Diving’in yıllık bir ritüel olmasına rağmen;yüksek karlılığı nedeniyle, Nisan ayından Temmuz’a kadar her hafta meydana gelmektedir. Bazı turistler Land Diving’i denemek isteselerde güvenlik endişesi nedeniyle vazgeçiyorlar. Kaynak
 
Copyright © -2012 Tarih ve Dünya All Rights Reserved | Template Design by Favorite Blogger Templates | Blogger Tips and Tricks