Tarihi kaynaklarda Göktürklerde ve Hazarlarda Hanların tahta çıkma törenleriyle ilgili ilginç bilgiler mevcuttur. Bu konuyla benzer diğer bir konuyu da http://tarihvedunya.blogspot.com/2010/06/eski-turklerde-hanlgn-ilan-eden-kagan.html sayfasında bahsetmiştik.
Bu yazıda ise GökTürklerde ve Hazarlarda Hanların tahta çıkma merasiminde boyunlarına ip geçirme hadisesine değineceğiz.
GökTürkler hakkında bilgi veren bir Çin kaynağında:
“ …onun geleneği, tıpkı eski Hsiung-nu’lar ( Hunlar) gibiydi. Onun reisleri tahta çıktığı zaman yakın hizmetçileri, önemli vezirleri onu keçe kilim üzerine koyarak güneşi takiben dokuz kere çevirirler, her bir çevirişte vezirlerin hepsi onu selamlardı. Bu iş sona erdiğinde onu bir ata bindirip boğazını bir ipek şerit ile sıkarlar, atının üzerinde dolaştırarak iyice kızardığında şeridi gevşetip hemen sorarlardı: Sen kaç sene kağanlık yapabilirsin? Onun yüzünün şekli değişir kaç sene olduğunu söyleyemezdi. Vezirler ve diğerleri onun söylediği eksikliği tamamlardı… diye bir bölüm vardır.
Tahta çıkma töreninde Kağanların boynuna iple sıkılması ve kaç yıl kağanlık yapacaksın diye sorulması hadisesine, okuduğum Arap kaynaklarının tercümelerinin iki yerinde rastlayabildim. İki Arap müellifi İstahri ve İbn Havkal Hazarlarla ilgili birbirlerine yakın bilgiler vermektedirler.
İstahri:
…“Hazarların idareleri ve devlet düzenlerine gelince, en büyük idareciye Hazar Hakan’ı denir. Bu zat Hazar hükümdarlarından daha büyüktür. Yalnız, Hakan’ı Hazar hükümdarı tahtta çıkarır. Hakan’ı tahta çıkarmak istedikleri zaman onu getirip iplikle boynunun sıkarlar. Canı çıkmaya yaklaşınca “ Ne kadar müddet hakanlık yapmak istersin? Derler. O da “ Şu kadar sene “ der. Bu müddet dolmadan ölürse ne ala. Aksi halde söylediği seneye varınca öldürürler…
İbn Havkal :
…Hükümdar olacak şahsı tahta oturtmak için getirip ona hükümdarlık selamı verdiklerinde, Hazar Hakanı onun boğazını bir ipekle sıkar. Canı çıkmaya yaklaşınca, ona “ Hükümdarlık müddetinin ne kadar olmasını istersin?” derler. O da Şu kadar şu kadar müddet” der. Bu müddet dolmadan ölürse Allah’ın takdiriyle ölür. Diliyle söylediği müddetten fazla yaşarsa, bu müddeti doldurunca öldürülür.”…
Göktürklerle ilgili birçok Çin kaynağı bilgi verse de Hanların boğazına ip geçirme hadisesiyle ilgili yukarıdaki alıntıdan başka hiçbir bilgi yoktur. İslamiyet öncesi Türk Tarihi ve Türk Mitolojisi hakkında uzman olan rahmetli Bahaeddin Ögel bu hadiseyi Türk mitolojisinin birer hatıraları olarak görmüş ve gelişmiş bir toplum düzeyine erişmiş GökTürklerde böyle bir olayın olamayacağını belirtmiştir.
Ögel ‘ e göre:
“ Devlet teşkilatına ve törenlere ait birçok adetlerin, devrin değişmesi ve toplumun da ileri bir seviyeye yükselmiş olması sebebiyle, artık hayatta uygulama imkânları kalmamıştı. Fakat zaman, bu adetleri halkın hafızasından kolaylıkla silip atamamıştı da. Artık bunlar, efsaneleşmiş birer hatıra idiler. Hatta ataların adetlerine birer saygı olsun diye, töre gereği olarak, devlet merasimlerinde yer aldıklarını da görüyoruz. Bu adetler Türk mitolojisinin artık birer parçası haline gelmiştir…
… Bunu bir örnekle açıklayalım: ( yukarıdaki boyuna ip geçirme hadisesini anlatarak) Bu, tam bir efsane motiftir. Çok eski çağlarda, belki de tarihten önceki devirlerdeki Türklerin sosyal hayatını yansıtan bir hatıradır. Gerçi belirli bir zaman için seçilen reisler, Türk içtimai tarihinde görülmemiş değildir. Fakat bu âdeti, yüksek bir toplum hayatına erişmiş olan Göktürklerde hala uygulanır görmek, imkân dışında olan bir şeydir. Her şeyden önce Göktürklerde, gerçekçi bir devlet düşüncesi ve tam bir “ Dünya imparatorluğu “ düzeni vardı.
0 yorum :
Yorum Gönder