Eski Türklerde Hanlığını ilan eden Kağan bir keçe üzerinde kaldırılır ve seremoni düzenlenerek Hanlığını resmen ilan etmiş olurdu. Bu âdete dair ilk bilgiyi Göktürkler hakkında bilgi veren Çin kaynaklarında görüyoruz. Bu âdetin Göktürklerle ilgili verilen ilk bilgiler arasında yer alıp sonraki dönemlerde bulunmaması aslında bu âdetin daha eski dönemlere ait olduğunu ve Çin kaynaklarının sağlıklı bilgi veremediğini göstermektedir.
Çin kaynaklarının Göktürklere atfen verdiği bilgide:
…”Yeni bir hükümdar seçileceği zaman, devletin ileri gelenleri onu bir keçe içine koyarak, yeni yerine getirirlerdi. Güneşin gezindiği yönü takip ederek, onu 9 defa çevirirler ve her çevirişte de, ona tabi olan herkes saygı ile eğilir ve onu selamlardı. Bu şekilde çevirmelerden ve saygı duruşlarından sonra vezirler, onun ata binmesine yardım eder ve yürütürlerdi. Ondan sonra boynuna bir iplik geçirip boğazını sıkarlardı. O kadar sıkarlardı ki, baygın bir hale gelir ve ipliği gevşeterek ona şöyle sorarlardı:
-“ Kaç sene bizim kağanımız olacaksın ?”
Baygın olan Kağan konuşamaz ve ancak mırıldanırdı. Bu mırıldanmalarından mana çıkararak, kaç sene kağanlık yapacağını anlarlardı.
Çin kaynaklarında Gök-Türklere atfedilen bu bilgilerden başka, Türk asıllı Tobalara ve Moğol asıllı Kıtanlara ait bilgilerde de bu âdetin izlerini görebiliriz.
Tobalar hakkında bilgi veren Çin kaynağına göre “ Toba İmparatoru M.S. 532 senesinde yeni tahta çıkmış ve bunun içinde şehrin dışında bir merasim yapılmıştı. 7 kişi keçe bir halının altına girerek halıyı tutmuşlar ve yeni imparator da bunun üzerine çıkarak, batıya dönmek suretiyle, saygı duruşunda bulunmuştu.
Kitanlarda yapılan merasim yukarıdaki iki merasimden farklıdır ancak konumuzla ilgili âdete dair izleri de bulmak mümkündür.
…Merasim olayı salonun kuzey doğu yönüne doğru yürür ve göğe bir kurban verirdi. Bundan sonra imparator bir ata biner ve atı dörtnala koştururdu. İmparatorun hemen arkasından, annesi tarafından gelen akrabalarının en yaşlısı onu takip ederdi. İmparator at ile koşarken birden bire düşer ve arkasındakiler de hemen ona yetişerek üzerine bir keçe örterlerdi. İmparator bu suretle yüksek bir yere çıkınca, bütün büyük memurlar ve kabile reisleri geri çekilip, merasim düzenin geçer ve belirli bir uzaklıktan ona arz-ı ubudiyet eylerlerdi. [1]
Türk Kültür Tarihine dair önemli çalışmaları bulunan Bahaeddin Ögel Türk Mitolojisi II adlı kitabında keçe üzerinde han ilanını “ Türklere göre: Dünya, doğudan yani güneşin doğduğu yönden, batıya doğru dönüyordu. Keçe veya halı da, 9 kez aynı yönde döndürülüyordu. Böylece kağan, göğün 9 katını aşmış ve Tanrı’ya ulaşmış ve böylece Tanrı’dan kutluluğunu almış oluyordu” diye yorumlamıştır.
Keçe üzerinde döndürülerek göğün 9 katını aşma ve Tanrı’ya ulaşma merasimi Şamanizm’de de vardır. Bu merasim şöyle oluyordu:
“Baş Şamanı, 9 şaman bir keçe üzerine oturtarak kaldırıyorlardı. Bundan sonra şaman, göğün 9 katını temsil eden 9 ağacı üçer defa dolanarak göğe çıkma töreninin tamamlıyor ve onsan sonra da keçe üzerin oturuyordu. “ [2]
-------------------------------------------------------------
1-Bahaeddin Ögel, Türk Mitolojisi I, TTK yay., 1998, s.293-298
2-Bahaeddin Ögel, Türk Mitolojisi II, TTK yay., 2006, s.163-164
Çin kaynaklarının Göktürklere atfen verdiği bilgide:
…”Yeni bir hükümdar seçileceği zaman, devletin ileri gelenleri onu bir keçe içine koyarak, yeni yerine getirirlerdi. Güneşin gezindiği yönü takip ederek, onu 9 defa çevirirler ve her çevirişte de, ona tabi olan herkes saygı ile eğilir ve onu selamlardı. Bu şekilde çevirmelerden ve saygı duruşlarından sonra vezirler, onun ata binmesine yardım eder ve yürütürlerdi. Ondan sonra boynuna bir iplik geçirip boğazını sıkarlardı. O kadar sıkarlardı ki, baygın bir hale gelir ve ipliği gevşeterek ona şöyle sorarlardı:
-“ Kaç sene bizim kağanımız olacaksın ?”
Baygın olan Kağan konuşamaz ve ancak mırıldanırdı. Bu mırıldanmalarından mana çıkararak, kaç sene kağanlık yapacağını anlarlardı.
Keçe Üzerinde Han İlanı
Çin kaynaklarında Gök-Türklere atfedilen bu bilgilerden başka, Türk asıllı Tobalara ve Moğol asıllı Kıtanlara ait bilgilerde de bu âdetin izlerini görebiliriz.
Tobalar hakkında bilgi veren Çin kaynağına göre “ Toba İmparatoru M.S. 532 senesinde yeni tahta çıkmış ve bunun içinde şehrin dışında bir merasim yapılmıştı. 7 kişi keçe bir halının altına girerek halıyı tutmuşlar ve yeni imparator da bunun üzerine çıkarak, batıya dönmek suretiyle, saygı duruşunda bulunmuştu.
Kitanlarda yapılan merasim yukarıdaki iki merasimden farklıdır ancak konumuzla ilgili âdete dair izleri de bulmak mümkündür.
…Merasim olayı salonun kuzey doğu yönüne doğru yürür ve göğe bir kurban verirdi. Bundan sonra imparator bir ata biner ve atı dörtnala koştururdu. İmparatorun hemen arkasından, annesi tarafından gelen akrabalarının en yaşlısı onu takip ederdi. İmparator at ile koşarken birden bire düşer ve arkasındakiler de hemen ona yetişerek üzerine bir keçe örterlerdi. İmparator bu suretle yüksek bir yere çıkınca, bütün büyük memurlar ve kabile reisleri geri çekilip, merasim düzenin geçer ve belirli bir uzaklıktan ona arz-ı ubudiyet eylerlerdi. [1]
Türk Kültür Tarihine dair önemli çalışmaları bulunan Bahaeddin Ögel Türk Mitolojisi II adlı kitabında keçe üzerinde han ilanını “ Türklere göre: Dünya, doğudan yani güneşin doğduğu yönden, batıya doğru dönüyordu. Keçe veya halı da, 9 kez aynı yönde döndürülüyordu. Böylece kağan, göğün 9 katını aşmış ve Tanrı’ya ulaşmış ve böylece Tanrı’dan kutluluğunu almış oluyordu” diye yorumlamıştır.
Keçe üzerinde döndürülerek göğün 9 katını aşma ve Tanrı’ya ulaşma merasimi Şamanizm’de de vardır. Bu merasim şöyle oluyordu:
“Baş Şamanı, 9 şaman bir keçe üzerine oturtarak kaldırıyorlardı. Bundan sonra şaman, göğün 9 katını temsil eden 9 ağacı üçer defa dolanarak göğe çıkma töreninin tamamlıyor ve onsan sonra da keçe üzerin oturuyordu. “ [2]
-------------------------------------------------------------
1-Bahaeddin Ögel, Türk Mitolojisi I, TTK yay., 1998, s.293-298
2-Bahaeddin Ögel, Türk Mitolojisi II, TTK yay., 2006, s.163-164
0 yorum :
Yorum Gönder