Umay Ruhu Nedir?(Umay Ana-Tanrıça-İlahe-Umaykut)

21 Haziran 2010 Pazartesi

Umay adı, Orhun Anıtlarının birçok yerinde geçmektedir. Tonyukuk Yazıtında “ Tengri Umay ıduk yir sub basa birti erinç” ( Tanrıça Umayt ve Kutsal yerler ve su bizim için onları ezdi)olarak; Kül Tekin yazıtında ise “ Umay tah ögüm qatun qutinga inim Kül Tegin er at buldı ( Küçük kardeşim prens Kül Tekin, reşit ( ergin) adını aldı ( büyütüldü)i Umay’a benzeyen annem katun’un sayesinde” diye geçmektedir.

Ayrıca Divan-ı Lügat-üt Türk’te de Kaşgarlı Mahmut “ Umayka tapınsa ağıl bolur ( Umaya tapsa –ibadet etse- oğul sahibi olur ) diye bir atasözü nakletmiştir.


İslamiyet öncesi Türk inanışına ait bir ruh olan ve birçok yazılı kaynakta adına rastladığımız Umay’ın bebeklerin ve çocukların koruyucu ruhu olduğuna inanılırdı. Eğer çocuk rüyasında gülerse ve konuşursa Umay’la bir araya gelir, eğer ağlarsa Umay büyük bir ihtimalle kısa bir zaman için onu terk etmiştir. Hastalık Umay’ın yokluğunun uzadığını gösterir ve çok defa Umay’ın dönüşü için bir şaman çağrılır. Birçok defa Umay henüz doğmamış çocukların ruhlarının koruyucusu olarak düşünülmüştür.

Abakan nehrinin sol tarafında yerleşmiş olan Sagaylar, Şorlar ve Beltirler arasında Umay, doğumundan rahatça yürüyebildiği ve konuşmaya başladığı üç yaşına kadar geçen süre içerisinde ise Kut adını taşır. Umay teriminin çocuğun doğumundan sonra kesilip, küçük bir torba içerisine konularak, onun beşiğine bağlanan göbek bağı olduğu da ileri sürülmüştür.

Umay, küçük bir çocuğun ruhundaki uğursuzlukların kaçırılması için belki bir şamana müracaat edilmesine vesile oluyordu. Sağlıklı bir bebeğin ruhunu ciddi hasta olan birisine nakletmeyi ve kısır bir kadının rahmine doğurganlık getirmeyi hedefleyen öyle çok yüksdk bir gizli uygulamaydı. Nakil neticeinde hasta çocuk belki iyileşebilir, kısır anne doğurgan olabilir; fakat Umay’ı tedarik eden çocuk ölecektir.

Umay inancının kökeni hakkında çeşitli açıklamalar vardır:

Umay’ı İran menşeili Humi ile bağdaştıran tarihçiler olsa da bu görüş pek desteklenmemiştir. Hintlilerde de aynı adla bir tanrıça bulundğu tespit edilmiştir.

Yukarıdaki önermeler haricinde Umay kültünün kökeni hakkında bizimde kullandığımız Denis Sinor’un makalesi çarpıcı bilgiler vermektedir.

Denis Sinor ‘a göre Umay kültü Moğollardan Türklere geçmiş ve Türkler bu ruha büyük önem vermişlerdir. Türkler geçmişte yazılı kaynaklarının Moğollardan çok önceye gitmesine ve Umay adının ilk önce Türk yazıtlatında görülmesi zıtlık gibi görünse de Umay adının çins anlamının rahim, döl yatağı; plasenta oalrak sadece Moğolca da bulunması Denis Sinor’un görüşünü kuvvetlendiren bir nokta olmuştur.

Umay kültü günümüzde ise daha çok koruyucu kimliğiyle Güney Sibirya, Altay Türkleri arasında , ayrıca kuzey doğu Sibirya ‘daki Tunguzlar arasında yaşamaktadır.

Bibliyografya

*Abdulkadir İnan, Makaleler ve İncelemeler , TTK yay., Ankara, 1998, c.1, s. 397-399
*1984 ‘te Tai-pei’de yapılan “ Çin Sınır Kabileleri Araştırmalara Konferansı’nda Denis Sinor tarafından verilen “ Umay, a mongol Spirit Honoured by Turks” tebliği ( çev: Ahmet Taşağıl)

0 yorum :

Yorum Gönder

 
Copyright © -2012 Tarih ve Dünya All Rights Reserved | Template Design by Favorite Blogger Templates | Blogger Tips and Tricks